14 Kasım 2017 Salı

Yirmi yıl önceden gelen liste

Kütüphanemin tozunu alırken en üstteki raflardan küçük bir not kağıdı yere düştü. Sararmış bir kağıt parçasıydı, üniversite kitaplarımın arasından çıkmış, yere düşmeden önce oturma odamın boşluğunda uçmuştu. Elimdeki toz bezini bırakmadan, olduğum yere çöktüm. Yirmi yıl öncesinde bir liste yapmışım; " inandıklarım, inanmadıklarım" diye.  Kurşun kalem ile önce inanmadıklarımı yazmışım, sonra inandıklarımı. En sonunda kurşun kalemi bastıra bastıra " inandığım gibi yaşamak istiyorum" yazmışım.
Sararmış bu küçük not kağıdı birinci sınıf  siyaset bilimine giriş kitabı arasından çıkmıştı, listenin en başında siyasete inanmıyorum vardı,  şampuana inanmıyorum ikinci maddeydi. İnandıklarımın başında " yalnızlık"ı görünce şaşırdım.  Sabahları beş yüz kişilik bir sınıfta  ders işliyor akşamları onlarca kız ile kız öğrenci yurdunda kalıyor iken yalnızlığı sevebilmiş, inanabilmiş olmama hayret ettim.
(Yalnızlık tercih ettiğim bir şey değildi ama   en yakın arkadaşım gibi beni terk etmiyordu.   Bu geçmişi eskilere dayanan bir arkadaşlık. Çocukluğumda aklım başımda değil iken bir ant içmiş olmalıyım, yalnızlık ile karşılıklı kanlarımızı akıtmış olmalıyız, birbirimizin akan kanlarını emerek ayrılmayacağımıza dair yemin etmiş olmalıyız. Ben yalnızlıktan kurtulmak için elimden geleni ardıma koymadım ama o yeminine sonuna kadar sadık olan taraftı, bunu her yaşımda her anımda hissettirdi.)
Hatırlıyorum,
inandığım gibi yaşayabilmem için önce inandığım şeylerin gerçekliğine, gerekliliğine  kendimi inandırmam gerekiyordu.
İnandığım gibi yaşamaya ilk saçlarımdan başlamıştım, şampuan gerçek ve gerekli değildi, sobanın külünden yaptığım sabun gerçekti. Gerçek ile buluşan saçlarım kazık gibi sert,  mat,yapış yapıştı. İpek gibi dalgalanan, ışıl ışıl saçlar yalancıydı.
 Çeşit çeşit yiyecekler ,en çok da renkli, katlı , kremalı çikolatalı pastalar, gerçekler ile buluşmama engeldi. Çünkü çeşit çeşit renk renk kat kat midemi doldurmam gerekli değildi, yalandı. Oruç tutmaya başladım,  günde tek bir öğün , bir su bir çorbaya ihtiyaç duydum. İhtiyaç duyduğum şeyler boş mide ile farklılaştı. Arkadaşlarım ile pastanede, kahvecide buluşamadım.
Pastanede buluşulan arkadaşlığın da gerekli ve gerçek olmadığını fark ettim.
İkinci paltonun gerekliliğine, manikür, bürokrasi, bir masa başına,   sahip olmaya, kredinin  gerçekliğine  , gerekliliğine kendimi inandıramadım.
Gerekli olanlar ile gerekli olmayanları, gerçek ile yalanları ayırt edip yaşamaya başlayınca yalnızlık kaçınılmaz bir zorunluluktu. Utanmama, umarsamama, cesaret, güç gerektiren bu inandığın gibi yaşamak meselesini gençliğimde başarabilmişim. Herkesin gözünde bir böceğe dönüştüğümü görebiliyorken inandığım şeylere sarılmaya devam etmek güç gelmiyordu.
Şimdi yirmi yıl sonra Çorum da düşünüyorum. İnsan ilişkilerinin gerçek olamadığına inanıyorum ,"hayvan, bitki, toprak vs.." ilişkisinin gerçekliğine inanıyorum. İnsanlar ile  sarsılmaz , yıkılmaz güvenli bir ilişki  mümkün değil iken  (istekler, vaatler, beklentiler, sözler, bakışlar, layklar, anlamlar denizinde yüzerken) yine herkesin içinde oluşumda bir yalancılık vardı.
Şehir hayatının trafiğin, okulun gerekli ve gerçek olmadığını kesinlikle anlamış iken şehirde yaşıyor , oğlumu okula gönderiyor oluşumda , yalancı bir hayat yaşadığıma inanıyorum.
İnanmadığım şeyleri yaşamak zorunluluğuna beni iten kimdi?
Kendimdi.
Toz bezini bırakıp elime kalem almalıyım, bastıra bastıra yazmalıyım. İnandığım gibi yaşamak istiyorum. Köyüme gitmek, hayvanlar, bitkiler, toprak ile gerçekten yaşamak istiyorum.





4 yorum:

  1. Bir parça toprağı olan bir yerde ben de yaşamak isterdim sevgili Ayşe ama insana ayak uyduracak aynı düşüncelere sahip biri de gerekli.
    bu da gerçek işte.

    YanıtlaSil
  2. Gitgide ustalaştın Sevgili Ayşe. Artık kendine özgü bir tarzın var. Kutluyorum seni.

    YanıtlaSil
  3. Yalova'da bir bahçem vardı. Her akşam saatlerce ot yolardım. Nasıl güzel bir histi. Sabah yürüyüşten sonra gidip eteğime doldururdum domatesi salatalığı. Kahvaltıyı onlarla yapardım.

    Köyüne gidip gerçekten yaşayacağına inanıyorum ben. Belki hemen olmaz ama muhakkak bir gün olacak :)

    YanıtlaSil
  4. Kesinlikle son cümlendeki gibi düşünüyorum.Yapabilecek miyim acaba?

    YanıtlaSil